Asit Yağmurları

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-08-10 00:00:17
  • Son Güncelleme: 2019-08-10 00:00:17
  • Yazar/Hazırlayan: Tarım ve Orman Bakanlığı
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 377537
  •    235
  •    2
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/SSt34Y

İnsanoğlunun giderek artan üretme isteği ve gereksiniminden çok tüketme eğilimi daha fazla enerji gereksinimi doğurmuş, bunun sonucunda da Dünya’da, hava – su – kara kütleleri arasındaki döngü bozularak giderek daha da kirlenen bir Dünya oluşmasına neden olmuştur. Bu kirlenmeler sonucu canlı ve cansızlarda olumsuz etkilenmeler oluşmuştur. Yerkürenin tahrip edilmesi, su kaynaklarının kirletilmesi ve atmosfer kimyasının değişmesiyle pek çok bitki, hayvan ve canlı türlerinin yaşamlarını devam ettirme şansları giderek azalmaktadır.


Atmosferdeki kirletici maddeler, atmosferin doğal bilemişinde olmayan maddeler olabildiği gibi atmosferin doğal bileşiminde olsa bile atmosferdeki yoğunluğu belirli bir sınır değeri geçmesiyle de kirletici tanımlamasına girmektedir. Atmosfere doğal yollarla (volkanik patlamalar, kum fırtınaları vs. ) salınan kirleticilerin yanı sıra endüstriyel faaliyetler, araçların egzoz gazlarının salımı ve evsel ısınma amaçlı fosil kökenli enerji kaynaklarının kullanımı ile atmosfere salınan insan kaynaklı kirleticiler, atmosferin fiziksel ve kimyasal yapısında değişikliklere neden olmaktadır. Kirleticiler oluştukları emisyon kaynağı çevresindeki etkileri bakımından incelendiğinde yarattıkları etki ve sonuçları da göz önüne alınarak şehir kirliliği sınıfında incelenebilir. Kirleticilerin atmosfere ilk salındığı andaki etkileri bakımından incelendiği gibi salındığı noktadan çok daha uzaklara taşınarak atmosferdeki katalizörlerin de etkisiyle birçok reaksiyonlara girerek çok daha etkili maddelere dönüşüm sonuçları bakımından da incelenmektedir. Atmosfere salımı sonucu uzun süre atmosferde kalarak, başka maddelere dönüşüm geçirerek ve atmosfer içerisinde uzun mesafelere taşınması sonucunda bu maddelerin atmosfere, canlı ve cansız tüm çevreye olan etkisi ise küresel atmosfer kirliliği olarak incelenmektedir. Küresel atmosfer kirliliğinin neden olduğu etkiler bugün ozon tabakasının incelmesi, iklim değişikliği, asit yağmurları ve sınır ötesi taşınım başlıkları altında incelenmektedir. 


Araçların egzoz gazları, ısınma amaçlı evsel baca gazları ve endüstriyel alanlardan atmosfere salınan kükürt oksitler ve azotlu bileşiklerin, atmosferde 5-7 gün kalarak çeşitli reaksiyonlara girerek sülfirik asit ve nitrik aside dönüşerek ve atmosferik taşınılma salındığı kaynakların çok uzaklarına hava kütleleriyle taşınıp yağışlarla yeryüzüne ulaşmalarına asit yağmurları denilmektedir. Asit yağmurlar teorik olarak yağmur- kar suyunun asitliğinin 5.6 pH’dan düşük olması olarak tanımlansa da 5.00 pH’nın altındaki tüm yağışlara asit yağmurları olarak adlandırılır. 


Dünya’da XX. yüzyılın ve bundan sonraki yılların en büyük sorunlarından birisi de küresel atmosfer kirliliğidir. Kontrolsüz tüketme ve kontrolsüz kirletme sonucu soluduğumuz hava, yaşadığımız kara ve su kütlesi can çekişme aşamasına gelmektedir. Dünya, ülke ve birey boyutunda çevre duyarlılığı oluşturularak acil önlemler alınmalı, orta ve uzun dönemli planlanmış önlemler uygulamaya konulması için çalışmalara başlanılmalıdır. 


İnsanların enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere fosil kökenli enerji kaynaklarını her yıl artan hızda tüketmeye başlamaları ve emisyonların atmosfere salınmaları sonucu günümüzde atmosfer kirliliği ile karşılaşılmıştır. Bu kirliliğin atmosferik dolaşım ile ülke sınırlarını aşarak etkilerini göstermeye başlamasıyla da serbest atmosfer kirliliği ve asit yağmurları sorunuyla karşı karşıya kalınmıştır. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) altında Küresel Atmosfer Gözlemleri (GAW) programı ile Dünya ölçeğinde Serbest Atmosfer Kirliliği gözlem ve ölçümleri WMO’ ya bağlı ülkelerce yapılmaktadır.