Çimento Sektöründe Psikososyal Tehlikelerin Yönetimi Rehberi

  • Oluşturulma Tarihi : 2021-03-19 23:05:26
  • Son Güncelleme: 2021-03-19 23:09:33
  • Yazar/Hazırlayan: ÇEİS
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 249778
  •    239
  •    7
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/z36J2A

İÇİNDEKİLER

PSİKOSOSYAL TEHLİKE KAYNAKLARI VE RİSKLER

Giriş .

Çimento Sektörü Özelinde Psikososyal Tehlike Kaynakları

Tehlike ve Risklerin Değerlendirilmesi

Risk Değerlendirme Süreci ...

ÇALIŞAN GÖRÜŞÜ VE TUTUM ARAŞTIRMALARI

Bireysel Olgular

Izlem ve Takip .

ΚΑΥΝΑKCA ..

EKLER ..

EK 1: Risk Değerlendirmesi Stres Modülü Örneği

EK 2: WHO 5 Endeksi

EK 3: Ruhsal Muayene Fomu

EK 4: Psikiyatrik Anamnez ve Muayene Klinik Becerisi Öğrenim Rehber



Türkiye için şu anda geçerli olan ve işgücünün sağlığını tehdit eden riskler şunlardır: ekte detaylı verilmiştir.

a. İş güvencesinin olmaması: Yeni nesil güvencesiz iş sözleşmeleri; geçici ya da çağrı üzerine çalışma, yalın üretim, alt işverenliği içermektedir. Bu koşullarda çalışanlar, tam zamanlı çalışanlara göre risklere daha çok açıktır. En tehlikeli işleri, en kötü koşullarda yapıp, en yetersiz iş sağlığı güvenliği (İSG) eğitimlerini alanlar bu gruptadır. Ayrıca kısa süreli iş sözleşmeleri, uzaktan çalışma (tele-work) ve geçici çalışma, işçileri izole ederek, sistemin dışına itmektedir. İSG komitelerinde daha az temsil edilirler, kişisel koruyucu ekipmanlar geçici çalışanlar için daha yetersizdir. Bu konuda yapılan araştırmalar geçici işlerde çalışanların iş güvencesizliğini daha çok yaşadıkları görülmektedir. Dengesiz işgücü piyasasında çalışanların, iş güvencesizliğine bağlı olarak iş stresleri artabilmektedir.

b. Daha çok çalışma: İşyerlerinin kapanması, yeni bilgi ve iletişim teknolojileriyle bilginin artması nedeniyle oluşan iş yükü, geride sayıları daha da azalmış olarak kalan çalışanlara dağıtılmaktadır. Bireyler üzerinde artan iş yükü ve iş baskısı, çalışanların stresini artırmaktadır. Çalışanlar, verimlilikleri ve iş sonuçlarına göre değerlendirilme baskısını daha çok hissetmekte, bunun için uzun saatler çalışmakta çoğu zaman da yeterli ücret kazanamamaktadırlar. Tüm bunlarla başa çıkabilmek için gereken sosyal destek yeterli olmadığından çalışanın stresi artmaktadır.

c. İşin duygusal yönünün ağır olması: Çalışanlar, işte karşılaştıkları güçlükler karşısında, işlerini kaybetme korkusuyla duygularını ifade edememekte ve bu durum onlar için ek bir stres kaynağı olmaktadır. Duygusal emek ve yıldırmayı (mobbing) da uzmanlar bu grupta saymaktadırlar. Bu durum yeni bir sorun olmamakla birlikte, gittikçe büyüyen ve rekabetin arttığı sağlık ve hizmet sektörleri için artan bir risk halini almıştır.

d. İş ve iş dışı yaşam dengesi: Yukarıda sıralanan tüm nedenlerle işle ilgili yaşananlar iş dışı (aile ve ev) yaşama daha fazla yansımaktadır. Üretim sektörünün dışında hizmet ve perakende sektöründe de vardiyalı çalışmaya geçiş, ülkemizde yasalara aykırı olmakla birlikte sıklıkla rastlanan 12 saatlik vardiya düzeni gibi uygulamalar, çalışanların işleri ile iş dışındaki yaşamları arasında bir denge kurmalarını zorlaştırmaktadır. Özellikle bireyin çalışma saatlerini kendi ihtiyaçlarına göre ayarlama olanağının bulunmaması yaşam dengesinin bozulmasına yol açarak çalışanın sağlığı üzerinde olumsuz etkiye neden olmaktadır.