Çocuk İşçiliği ile Mücadele, Çocuk İstismarı ile Mücadeledir

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-06-12 17:41:04
  • Son Güncelleme: 2019-06-20 14:46:07
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 266334
  •    594
  •    5
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/W931Bx

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü

Çocuk işçiliği ile mücadele, çocuk istismarı ile mücadeledir.

Dünyanın her yerinde çocukların o ülkenin geleceği olduğu söylenir, gerçekten de çocuklar gelecektir. Ancak bütün dünya olarak çocuklarımıza dolayısıyla geleceğimize sahip çıkmıyoruz. Okulda ya da oyun parkında olması gereken çocuklar fabrikalarda, sokaklarda, sanayide kısacası işgücü piyasasında iğreti bir konumda yer alıyorlar. Oyun çocukları olmaları gerekirken, başta yoksulluk olmak üzere birçok sebeple çocuk işçi oluyorlar.


Okula devam etmesi gereken ancak devam edemeyen ve özellikle zorunlu eğitimden yoksun kalan çocuk işçiler, yaşamlarını sürdürecek donanıma sahip olamıyorlar. İlerleyen yaşamlarında bağımlı, yardıma muhtaç hale geliyorlar. Bununla birlikte çocuk işçiliği, ülkelerin üretkenlik düzeyini düşürüyor. Uzun sürelerle, zor koşullar altında çalışan çocukların ruhsal, fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimleri olumsuz etkileniyor. Çocuk işçiliği hem çocuklara hem ülkeye hem de dünyaya zarar veriyor. Bu sebeple küresel ve ulusal olarak mücadele edilmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.


Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) “Küresel Tahminler ve Eğilimler 2000-2012” raporuna göre dünyada 2012 yılı itibariyle 5-17 yaş grubunda ekonomik açıdan faaliyet gösteren yaklaşık 264 milyon çocuğun 168 milyonunun çocuk işçi olduğu tahmin edilmektedir. Aynı raporda, dünyada çocukların yaklaşık % 64’ünün işçi olduğu belirtilmektedir. Çocuk işçiler içerisinde 85 milyon çocuğun tehlikeli işlerde çalıştığı bilinmektedir. Bu da çocuk işçilerin % 51’inin tehlikeli işlerde çalıştığı anlamına gelmektedir. Türkiye’deki 2012 yılı verileri değerlendirildiğinde ise 6-17 yaş grubundaki çocukların istihdam oranının % 5,9 olduğu ve toplamda 890 bin çocuk işçi bulunduğu anlaşılmaktadır (Türkiye İstatistik Kurumu 2012 yılı Çocuk İşgücü Anketi (TÜİK)). Yirmi yılı aşkın süredir ülkemizin gündeminde olan çocuk işçiliği ile mücadele konusunda atılan adımlardan biri, 1992 yılında Türkiye’nin ILO’nun “Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı (IPEC)”na katılmasıdır. IPEC Protokolünü takiben Bakanlığımız Çalışma Genel Müdürlüğü bünyesinde çocuk işçiliğini önlemeye yönelik çalışmalar yapan kamu kurum ve kuruluşları, işçi-işveren kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere bir birim oluşturulmuştur.


Birim, bu zamana kadar birçok projenin koordinasyonunda yer alarak çocuk işçiliği ile mücadele hususunda önemli katkılar yapmış ve deneyimler elde etmiştir. Bütün bu tecrübeler göz önünde bulundurulduğunda çocuk işçiliği ile mücadele konusunda zamana bağlı bir plana ve programa ihtiyaç duyulduğu saptanmıştır. Öncelikli mücadele alanı olarak çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri belirlenmiştir.

Bunlar;

• Sokakta Çalışma,

• Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışma,

• Aile İşleri Dışında, Ücret Karşılığı Gezici ve Geçici Tarım İşlerinde Çalışmadır.


2005-2015 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlanan Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi için Zamana Bağlı Politika ve Program Çerçevesi’nde birçok kamu kurumu, işçi ve işveren konfederasyonları ve sivil toplum kuruluşları mücadeleye destek vermek üzere projeler geliştirmiştir. Bütün bu çalışmalar sonucunda konuya ilişkin toplumsal bilinç oluşmuştur. 2015 yılında tamamlanan söz konusu politika ve program çerçevesi, 2017-2023 dönemini kapsayacak şekilde güncellenmiş ve Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı (2017- 2023) oluşturulmuştur. Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı Bakanlığımız Çalışma Genel Müdürlüğü İstihdam Politikaları Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. ILO’nun 138 ve 182 sayılı Sözleşmelerinin uygulanmasını da içeren bu program ile ulusal kalkınma çabalarının ayrılmaz bir parçası olacak bir çocuk işçiliği politikası uygulanması amaçlanmıştır. Böylece çocukların çalışma yaşamına girmesinde temel nedenleri oluşturan yoksulluğun ortadan kaldırılması, eğitimin kalitesinin ve ulaşılabilirliğinin artırılması, toplumsal bilinç ve duyarlılığın geliştirilmesi gibi geniş kapsamlı tedbirlerle başta çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri olmak üzere çocuk işçiliğinin önlenmesi temel hedef olarak belirlenmiştir.


Programda çocuk işçiliğini önlemeye yönelik temel stratejiler, faaliyetler ve bu faaliyetlerden sorumlu olan ve işbirliği yapılacak kurum ve kuruluşlar ile faaliyetlerin tamamlanma süreleri belirlenmiştir. Yılda iki kez düzenlenen ve düzenlenecek olan İzleme ve Değerlendirme Kurulu toplantıları ile faaliyetlerin takibi yapılacaktır.


Ulusal Programa ek olarak çocuk işçiliği ile mücadelenin kamuoyuna derinlemesine nüfus etmesi ve konuya ilişkin duyarlılığın artması için çıkarılan Başbakanlık Genelgesi ile 2018 yılı “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı“ ilan edilmiştir.


Ülkemiz 90’lı yılların başından itibaren çocuk işçiliği ile mücadelede oldukça fazla mesafe katetmiştir. Ancak bu çabalar yeterli değildir. 2017-2023 dönemini kapsayan ve toplumsal olarak, bütüncül bir bakış açısıyla mücadeleyi hedefleyen bu program, çocuk işçiliğinin önlenmesinde büyük bir rol oynayacaktır.