Kültürel Mirasın Korunması

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-05-30 18:10:53
  • Son Güncelleme: 2019-06-20 14:49:42
  • Yazar/Hazırlayan: Belirtilmemiş
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 665586
  •    291
  •    2
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/Bt7bqt

Dünyanın farklı coğrafyalarında bu satırların yazıldığı dakikalarda çok sayıda olağan dışı doğa olayı meydana gelmekte ve bunların bazılarında doğanın kendi döngüsü içinde yaşam kısa sürede normal seyrine dönerken, özellikle insan yerleşimlerinin bulunduğu bazı alanlarda baş edilmesi zor etkilere yol açarak afete dönüşmektedir.

Doğal afetlerin yıkıcı etkileri özellikle yerleşim alanlarında görülmekte, maddi ve manevi büyük kayıplara neden olmaktadır. Bu kayıplar içinde insan canından sonra yerine konulması neredeyse imkansız olan en önemli değer ise Kültürel Mirasdır.

İnsanlığın hafızasını oluşturan somut ve soyut değerlerin bütünü olan kültürel mirasın bileşenleri olan anıtlar, sivil mimarlık örneği yapılar, bu yapı ve alanlarda gerçekleştirilen ritüeller, özel geleneksel üretimler gibi mekânın ruhunu oluşturan soyut değerler yaşamımıza derinlik ve zenginlik katmakta ve geleceğin şekillenmesinde toplumların ortak hareket noktalarını oluşturmaktadır.

İnsanların yaşam alanlarını etkileyen afetlerde tarihi yapıların hasar görme ya da yok olma olasılıkları, periyodik olarak yapılamayan veya usulüne uygun olmayan bakım ve onarım faaliyetleri ile yapıya zarar veren fonksiyon değişiklikleri gibi sebeplerle artmaktadır. Bu nedenle özellikle afete maruz kalan bölgelerde afet yönetimi kapsamında yapılacak çalışmalar, kültürel mirasın varlığını tehdit eden yıkıcı etkilerin kontrol altına alınmasında hayati önem taşımaktadır.

Dünyada yakın dönemde meydana gelen deprem, yangın, tsunami, sel gibi doğal afetlerde tek tehlikeye odaklanarak yapılan risk azaltma çalışmaları sonucunda meydana gelen beklenmedik kayıplar, ana afetlerin tetiklemesiyle ortaya çıkan ikincil etkilerin en az ana afet kadar yıkıcı sonuçlara neden olduğunu acı bir şekilde göstermiştir. Bu olaylardan alınan dersler afet yönetiminde ve bunun bir parçası olan risk azaltma çalışmalarında yeni bir yaklaşımın benimsenmesine sebep olmuştur.