Yaşama Hakkı Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru El Kitapları Serisi – 5

  • Oluşturulma Tarihi : 2020-07-29 07:33:09
  • Son Güncelleme: 2020-07-29 07:33:09
  • Yazar/Hazırlayan: Anayasa Mahkemesi Yayınları
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 429884
  •    189
  •    3
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/RxdK3M

Ölüler konuşmadığından, ölenlerin yaşama hakkının ihlal edildiğinin tespit edilmesi görevinin yaşayanlara düştüğü akılda tutulmalıdır. Ayrıca, yaşayanların da benzer bir olayla karşılaşmamaları isteniyorsa yaşama hakkının güçlü bir şekilde korunması için çaba gösterilmelidir. Bir mağduriyetin tespit edilmesinde ve bir giderim sağlanmasında ilk ve en önemli görev, mağduriyet iddiasında bulunan ölenin yakınları başvuruculara ve onlar namına hareket eden avukatlara düşmektedir. Devletin hangi yükümlülüğünü hangi eylemi, işlemi veya ihmaliyle nasıl ihlal ettiğine dair “somut iddia” yerine yaşama hakkının ihlal edildiğine ilişkin “soyut iddia”da bulunmaları halinde o başvuruda başarı şansı görünmemektedir. Savcıların şüpheli bir ölüm olayını aydınlatmak için tüm hukuki olasılıkları teke indirecek şekilde delilleri toplamamaları halinde etkili bir soruşturma yapıldığından söz edilemeyecektir. Hâkimlerin kararlarında ölüm olayını ikna edici bir biçimde açıklamamaları veya ceza hukukunu veya idare hukukunu veya medeni hukuku yaşama hakkını koruyacak şekilde uygulamamaları halinde devletin yaşama hakkını koruduğundan söz etmek mümkün olmayacaktır.