Genetik Mühendisliği Ürünü Bitki, Gıda ve Yem için Risk Değerlendirme Teknik Rehberi

  • Oluşturulma Tarihi : 2019-09-08 23:22:18
  • Son Güncelleme: 2019-09-09 00:13:15
  • Yazar/Hazırlayan: Doç. Dr. Remziye YILMAZ Hacettepe Üniversitesi / Gida Mühendisliği Bölümü Yrd. Doc. Dr. Ceren BAYRAC Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi / Biyomühendislik Bölümü GRAFIK-TASARIM Süha DINÇER TAGEM ARGE & INOVASYON
  • Yükleyen: Ersoy İnce
  • Doküman No: 240525
  •    506
  •    9
  •    0
  •    0
  •    https://isg.email/fpns4J

Biyogüvenlik Kanunu kapsamında düzenlenen ürünlere yönelik risk değerlendirme çalışmalarının temel unsurları

Belirli bir teknoloji ile ilişkilendirilen risk ve faydaların analiz edilmesi süreci genellikle söz konusu teknolojiye ilişkin en ilgili ve nitelikli bilimsel çalışmaların gözden geçirilmesi ve istatistiklerle desteklenen bir dizi sonuç ve öneri geliştirilmesi gibi zorlu ancak şeffaf bir çalışma gerektirir. Türkiye, biyogüvenliğe ilişkin bilimsel risk değerlendirme çalışmalarının geliştirilmesinde ve bu alandaki ulusal düzenleyici sistemin şekillendirilmesinde OECD, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Sağlık Örgütü ve Kodeks Alimentarius Komisyonu (CAC) standartlarından faydalanmaktadır. Türkiye’de, ürünlere yasal onay verilmeden önce ürünle ilgili risk değerlendirmesi yapan bir teknik uzman havuzu bulunmaktadır. Öte yandan, ülkenin biyogüvenlik yaklaşımı yürürlükteki ulusal mevzuatı temel aldığı için diğer ülkelerce benimsenen yaklaşımdan farklıdır. Genetik mühendisliği sürecinin yeni bir olgu olmasından kaynaklanan bilimsel belirsizlikleri tespit etmek amacıyla her vaka için ayrı ayrı tarama çalışmaları yürütülmesi örneğinden anlaşılacağı üzere, TürkiyeGD bitki/ürünlerin ticarete konu edilmesin eilişkin onay verme konusunda daha ihtiyatlı bir yaklaşım sergilemektedir. GD ürünlerin yasal değerlendirmeye tabi tutulacağı konusunda karar alınırken benimsenen biyogüvenlik yaklaşımı bir dizi katı düzenleme ve etiketleme gereksinimi ihtiva etmektedir.


Bilimsel risk değerlendirmeyi meydana getiren unsurlar çoğu yasal sistemde hemen hemen aynıdır, ancak tabiat ıitibariyle risk ve faydalara ilişkin farklı siyasi ve kültürel bakış açılarını yansıtan politika kararları birbirinden oldukça farklıdır. Gıda, yem ve çevre güvenliği konularında Türkiye’de uygulanmakta olan risk değerlendirme sürecinin başlangıcında esas alınan anafikir, bir GD çeşidinin bilinen, geleneksel olarak yetiştirilen eşdeğeriyle karşılaştırılmasıdır. Riskdeğerlendirmesi, planlanan ve planlanmayan farklılıklara odaklanmakta ve farklılıkların ilgili uç noktalar üzerindeki etkilerini ele almaktadır. Kompozisyonel değişikliklerin besin elemanları, toksiklik ve alerjenlik üzerindeki olası etkileri gıda ve yem alanında ele alınan en önemli konulardan bazılarıdır. Çevre alanında ele alınan konular ise, hedeflenmeyen organizmalar üzerindeki etkiler, yayılma gibi durumlardaki değişiklikler ve ilgili türlere istenmeyen gen aktarımı gerçekleşmesi olasılığıdır. Her durumda, GD çeşidinin GD-olmayan eşdeğerinden daha fazla risk taşımadığını göstermek amacıyla geliştiricilerin alan denemeleri ve diğer kaynaklardan elde edilen verileri bir paket halinde sunması gerekmektedir. Bu konuda karşılaşılan temel sorunlardan biri, Türkiye’de risk değerlendirme dosyalarının geliştiriciler tarafından hazırlanmıyor oluşudur; yani, sunulan veri paketi onay için başvuru gerektiğinde doğrudan geliştiricilerin elinden çıkmamaktadır.